Cumartesi, Mayıs 01, 2010

Gülümsemek...


Gülümsemek.. Hiçbir neden aramadan gülümsemek lazım hayata..Canımız sıkılsa da, üzülsek de, sevmediğimiz insanla karşılaşsak bile inadına gülümsemek lazım hemde...Gülümsemek dünyada eşi az bulunacak bir eylemdir... Hiçbir maliyeti yok bir kere.. Kim olursa olsun karşınızdaki siz gülümserseniz o da size gülümseyecektir. Çok mucizevi bir şey bence... Düşünün ki size karşı içten gülümseyen birine vuramazsınız. Çok güzel bir söz vardı bununla ilgili;

Elia W. Witcox demiş ki "Gülerseniz, dünya da güler. Ağlarsanız, yalnız ağlarsınız." Ne kadar da doğru değil mi? Ağlayan birini gördüğümüzde ağlamayız ama gülen birini gördük mü hemen güleriz :)

Gülümsemekle ilgili bilimsel olarak birkaç şey söylemek isterim. Gülümsemek sağlık açısından çok önemlidir. Bu sayede mutluluk hormonlarının salgılanmasını sağlarız hem. California Üniversitesi Tıp Fakültesi Profesörlerinden Dr. Paul Ekman’ın etkin ve saygın bilim dergisi Science’daki bir makalesinde de bu durumdan bahsetmiş.
“Eğer bir insan, gerçekte o duyguyu hissetmese bile, yüz hatlarını o duyguyu hissettiği zamanki duruma getirirse, vücudu gerçekten o duyguyu hissediyormuş gibi tepki verir. Yani kalp atışları ve kan basıncı o duruma uygun bir tepki gösterir. Kaşlarınızı çattığınızda, beyniniz buna neden olan durum gerçekten varmış gibi tepki gösterir ve ona uygun sıkıntılı bir ruh durumu ortaya çıkar. Gülümserseniz, mutlu olursunuz...”
Ayrıca gülümsediğimizde 3 kas, somurtunca da 18 kas çalıştırıyormuşuz. Yani her zamanki gibi zor olanı yapmayı seviyoruz...

Geçenlerde Ankara'nın en kalabalık caddelerinden olan Tunalı Hilmi Caddesinde yürürken bunu gözlemleyeyim dedim. Öğleden sonra saatleri ve cadde fazlasıyla kalabalık..insanların yüzlerine bakıyorum; insanlar somurtuyor, herkes somurtuyor. Somurtanı gören de pozitif enerji alamadığı için o da somurtuyor. Yolda ilerlerken az ileride bir çiftin kavgasına şahit oldum, gülen yüzüm de somuttu sonunda... 

Gülmek lazım gülmek... Biz istemesek bile, içimizden gelmese de insanların gözlerinin içine bakıp onlara "Günaydın", "Teşekkür Ederim" diyelim. Söyleyecek o kadar çok sözümüz var ki bunları unutuyoruz hep. Biz gülümsersek eğer o da gülümseyecek, siz iyi hissetmeseniz de o gülümseyince iyi hissedeceksiniz, deneyin bakın..







Bir gülümseme'yi gülümsemeye ihtiyacı olana bol bol verin...Unutmayın; bir gülümseme'ye gülümsemeyenlerin ihtiyacı olduğunu...
Çünkü bilmiyoruz, kaç altmış saniye daha var küsmeye, barışmaya, tanışmaya, aşık olmaya, yaşamaya, ölmeye? Güneşi yakalayıp zamanın önüne geçmeye? O özleyip bir türlü aramadığın, sonra da cenaze törenini bile kaçıracağın can dostunu görmeye?...

Gülümsemenizin kaybolmaması dileğiyle...



Share/Bookmark

0 yorum:

Yorum Gönder