Salı, Mayıs 25, 2010

Gitmek mi Zor Olan, Kalmak mı Yoksa? (1.Bölüm)


Şu günlerde kimle sohbet etsem, kimin yazılarını okusam herkes bir yerlere gitmek istiyor; mutlu olan da mutlu olamamışlar da… Herkes bulunduğu ortamdan uzaklaşayım istiyor. Bahar geldi evet hatta yaza doğru ilerliyoruz, bahar ayları öyledir de zaten değil mi? Bahari temizlik mevsimidir yani…




Gitmek üzerine düşünürsek; zordur gitmek… Her şeyden vazgeçmek, belki çok daha iyileri için, belki de değil… Mutsuzlar, en çok hakedenlerdir gitmeyi, onlarla ilgilenmemiştir hayat, hep bir şeyler önlerine geçmiştir, sabretmişlerdir ve sonunda o sıranın gelmeyeceğini anlamışlardır. Mutluların gitmeyi istemeleri de aslında mutlu olmadıklarını göstermez mi? Eğer bir insan halinden mutluysa neden değiştirmek istesin ki?…

Gitmek zordur gerçekten, bütün her şeyden vazgeçebilmek, vazgeçtikten sonra elde edeceğinin garantisi olsa bile, geçirdiğin onca zamana, verdiğin onca emeğe acır insanın içi, başka bir şeye değil… Bir sebebi olmalı insanın gitmesi için… Yeni bir başlangıca zorlayan sebepler silsilesi… Uğruna savaştığınız şeylerin bir sonu yoksa eğer, güvendiğiniz dağlara karlar yağmışsa, eğer sizi gerçekten anlamıyorsa artık, kısaca siz her şeye rağmen mutlu olmak için çırpınırken, içinizde sürekli bir şeyler kırılıyorsa gitmelisiniz tabiki.
Gitmekteki en zor şey, insanın yüreğini burkan geride bırakmaktır, isteseniz de istemeseniz de geride bıraktıklarınız zorlar içinizi, geçirilen onca zaman, harcanan onca emek üzeri silinecek o kadar anı… Öteki yandan kalmak da kötüdür, bazen öyle bir zaman gelir ki o biriktirdiğiniz gözyaşları artık gözlerinizden değil, kalbinizden akmaktadır, ve geride bırakamadıklarınızla sürüklenmeye başlarsınız, yani bu sefer iki kişi birden ölür bu kavgada, iki kişilik yalnızlık başlar böylece…

Bu konu üzerine yazacak o kadar şey var ki… Sıkılmayın diye devamını yarın yayınlayacağım…

Melih…
Share/Bookmark

0 yorum:

Yorum Gönder