Pazartesi, Eylül 06, 2010

Dan Brown - Kayıp Sembol



Son zamanlarda okuduğum en sürükleyici romanlardan birini anlatmak istiyorum. Dan Brown'ın son romanı Kayıp Sembol. Kitap CIA, İncil, Masonlar, ABD ve semboller üzerinde geçiyor. Ünlü bir sembolbilim profesörü olan Robert Langdon isimli bir adamın yüksek dereceli bir mason arkadaşı tarafından ABD başkenti Washington'a çağrıldıktan sonra yaşadığı olayları konu alıyor. Kitaptaki yerlerin gerçek oluşu çok daha etkileyici kılıyor. Bir solukta okudum resmen. Kitabın sonunda ciddi felsefik konuşmalar var ve kitabı bitirdikten sonra en az 1 haftanız bunun üzerine düşünmekle geçiyor, en azından benim öyle geçti ve bir aydınlanma hissediyorsunuz sanki.. Mutlaka okunmalı diyerek kütüphaneme ekledim, ve sizlere de tavsiye ediyorum.


Aslında bütün dinlerin, bütün öğretilerin aslında aynı şeyi anlattığını hatırladım tekrar. En önemli şeyin insanın zihni olduğunu, aslında yapmak istediğimiz şeyin zihnimizde olduğunu düşündüm. Çünkü insan bakış açısını değiştirirse gerçekten dünya değişmiş olur. ve aslında tarih boyunca insan hep tanrıyı aradı onun için büyük mabetler yaptı, halbuki asıl güç kendindeydi onu farkedemedi.. Çünkü akıl neredeyse Hazine oradadır.

"Tarih boyunca tüm bilimsel keşifler, tüm inançlarımızı altüst eden basit fikirlerle başladı. 'Dünya'nın yuvarlak olduğu' kadar basit bir ifade bile, çoğu insan okyanusların döküleceğine inandığı için imkansız görülerek alay edilmişti. Güneş'in evrenin merkezi olduğu düşüncesi kafirlik olarak adlandırılmıştı. Küçük zihinler daima anlayamadıklarına saldırmışlardır. Yaratanlar da var tahrip edenler de. Bu dinamik her zaman vardı. Ama sonunda yaratanlar inananları bulur ve inananların miktarı önemli bir sayıya ulaşır ve Dünya bir anda yuvarlaklaşır veya Güneş evrenin merkezi haline gelir. Algı değişir ve gerçeklik doğar." ~ Kayıp Sembol



Share/Bookmark

0 yorum:

Yorum Gönder