Salı, Haziran 29, 2010

Sevgili Olmak Üzerine


Çok sevdiğim bir söz vardır; "Aşkı ya yaşarsınız ya da yazarsınız." diye, uzun zaman oldu yazmayalı,demekki bu çocuk aşık diye düşünmeyin,  aşkı yaşamadım, hatta yaşamaya yeltenmedim bile... Çevremde o kadar aşk acısı çeken varken o cesareti nerede bulacağım kendimde. Yani Sezen Abla'nın dediği gibi "Uzak benden aşk uzak artık", yazmaya devam.. Ama Evliya Çelebi misali çok yer gezdim, çok kişi tanıdım, 2-3 hafta içinde... İyisi de çıktı, çürük olanı da... Ee tabi arkadaşlık kavun gibi değil mi sonuçta,iyi bir tanesini bulabilmek için onlarcasını koklamanız gerekir.



Neyse konumuza geçelim. Geçenlerde Bebek'te oturuyorum, resimde gördüğünüz manzara eşliğinde, bir kadeh şarabım gelmiş, martılar uçuyor, hava pırıl pırıl, fonda da hafif flamenko çalıyor. Sohbet o kadar keyifli ki zaman geçmesin diyorsunuz, hep burada oturalım, kuşlar uçsun şarap yenilensin ama akşam olmasın... Konu döndü dolaştı sevmeye geldi, ortam da güzel ya, ben de yazayım dedim sevmek üzerine...

Bir insanı sevmek zor iştir.Üzerine ne şiirler ne kitaplar yazılmıştır ama formülünü bulabileni yok işte. Herkes aklına geleni söylüyor bu konuda... Önceleri düşünürdüm ki, bir insanla çıkacaksanız eğer, o insanı çok tanımamak lazım, öyle bir iki tanışıp biraz vakit geçirdikten sonra açılmalı geç kalırsanız kanka olursunuz teklif edemezsiniz çünkü ,teklifi ettikten sonra kabul ederse çıkmaya başla, etmezse de bir daha yüzünü görme... Bu çocukça davranış çok saçmaymış meğerse yeni öğrendim ben de... Aslında sevgili olunacak kişi bayadır tanıdığın, huylarını, neyi sevip neyi sevmediğini bildiğin, beraberken eğlenebildiğini gördüğün bir insan olmalı. Geçinip geçinemediğini bilmediğin bir insanla nasıl sevgili olabilirsin, ona nasıl yüreğini açabilirsin ki, değil mi? Onun hayat görüşünü tanımak çok önemli bir etken bu konuda, sonra uyuşamazsınız ve olan duygularınıza olur..Yani aslında sevgili olacağımız insanı gerçekten iyi tanımak lazım, bu da yakın arkadaşınız oluyor tabi çoğu zaman... Daha önceki bir yazımda yazdığım gibi insansevgilisiyle arkadaş olabilmeli önce, arkadaş olduğun kişiyle sevgili olabilirsiniz ama sevgili olduğun kişiyle arkadaş olamazsınız..

Hoşça vakit geçirdiğiniz ve uzun bir süredir tanıdığınız yakın arkadaşınıza karşı bir şeyler hissetmeye başladığınızda en büyük soru işareti; ya o aynı şeyleri hissetmiyorsa ve o güzelim emek verdiğim, hoşça vakit geçirdiğim arkadaşlığımız bozulursa olur. Hiç korkmamak lazım bence, çıkıp dürüstçe söyleyebilmeli insan, seni seviyorum diye... O zaman o da, ki eğer yakın arkadaşı olarak görüyorsa sizi, bunu düzgün bir dille söyler ve o anı, o sözcükleri yoksayarak, hiç yaşanmamış kabul ederek  devam edersiniz arkadaşlığınıza. Ya o duygular kaybolmazsa, onun yüzüne nasıl bakacağım diye düşünüyorsanız da emin olun bütün duygular yok oluyor bir noktadan sonra, onlar da çiçek gibi beslemezseniz ölüyorlar, yani öyle her yüzüne baktığınızda aşık gibi bakmayacak o da size bana aşık diye görmeyecek. Yok eğer sizinle görüşmüyor, sizi bir anda hayatından çıkardıysa, sizin telefonlarınızı açmıyor, diğer sosyal iletişim ağlarında engellediyse de zaten hiç onun hayatında olmamışsınız demektir, veyahut onun daha büyümeye ihtiyacı vardır. Canı sağolsın diyin ve bırakın siz çocuk olmayanlara açın yelkenlerinizi...

O halde ertelememek lazım duyguları, insan hissettiği gibi,içinden geldiği gibi yaşamalı... Seviyorsanız onun karşısına çıkıp seni seviyorum demek için ne kadar zamanınız kaldı bilmiyorsunuz çünkü...

Sağlıcakla kalın...

    
Share/Bookmark

1 yorum:

ecehantezcan dedi ki...

...hayatı açıklayabildiğin sürece yaşatırsın,anlatabildiğin karşındakinin anladığı kadardır.hiçbir zaman hayatı da anlatacaklarını da engelleme,sınır koyma araya,prangalarını kaldır.söyleyeceklerin senin içinde değil,onun beyninde kalsın.bir gün olur ya hayat bu içindekiler ona söyleyemeden,bir şeyler yaşanamadan sende patlar...

Yorum Gönder