Boşluk hayata,
hayat da maksada dayanır. Maksadı merak edersin, erişmek için debelenir durur
acele yollarında. Halbuki bilmezsin ki maksat hep doğru zamandır, doğru yerdir,
doğru şekildir. Hayırdır maksat, şer ile işi olmaz. Ne terazisi ne saati vardır
şaşacak. Sır saklar maksat; her zerresinde, her tezahüründe hem de. Bilirsin ki,
bu sırra nail olan öze erişir, öze erişen de sırra. Saklı olan, erdemde gizlidir.
Erdem de sabırda.
Öylece oturup beklemek değildir sabır; ileriyi görmektir. Dikenin ardındaki güle, gecenin ardındaki gündüze tahayyül etmektir. Doğru zamandır sabır, doğru yerdir; en basit bilgidir. Ağaçlar bilir mesela; çiçeklerini açmayı da, yapraklarını döküp çırılçıplak kalmayı da.. Kelebek de bilir; tırtıl olup kozada beklemeyi, tek bir günlük murada erişmenin geçtiği haftalar süren yolu. Kara kömür bile bilir; parlak bir elmas olmak için sabrın selametini. Çevrendeki her şey bilir doğru zamanı, doğru yeri. Sen bilmezsin bir tek, acele edersin.
Bilgeliktir
sabır, rahman olandan gelir. Sır gibi saklıyken apaçıktır. Bir yandan sınavdır
sabır, dener seni. Alevdir, kor ateş gibi yakar içini, zorlar seni. Nefisle
olan imtihanın baş ölçütüdür. Oysa sabır, belayı edeple karşılamayı, kabullenmeyi
değil göğüs germeyi öğretir sana. Kendin olmayı, kendindeki seni bulmayı
gösterir. Kendini bulmak, selametin kapısını aralamak ise amacın; sabırdır bu
kapının anahtarı.
Sabredenlere
selam ile..
0 yorum:
Yorum Gönder