Kalp... Kemik gibi
kırılabilir mesela; hem de hiçbir darbe almadan… Yaratan onu korumak için bir
sürü kemiğin arkasına saklasa da biz onu koruyamadan paramparça oluverir…
Yaralanır, hem de oluk oluk kan akar.. Her yanın bıçak kesiği hissedersin, her
yeri kan karası olur ama dinmez kanaması.. Aksın da bitsin istersin, ama
bitmez… Hani öldürmez ama süründürür dedikleri şey böyle bir şeydir işte…
Sadece dursun diye ağrısı, erkekleri bile ağlatır, yapmayacağın şeyleri
yaptırır, şaşar endazesi kantarının.. Söküp atayım dersin bazen, söküp atayım
da bitsin artık bu acı.. Onu da yapamazsın bir türlü, çözümü yok çekeceksindir,
ne yapsan onun her atışında unutmak istediğin her şey yoklar durur seni, ruhunu,
bedenini…
Kırılmadan önce sana
yaşadığını hissettiren o atışlar, git gide son’a yaklaştığını hatırlatır artık…
Topraktaki yağmur kokusu, yaz akşamı meltemi, kayan hüzünlü bir yıldız, ya da
söylenen içli bir şarkı… Yılların ardında kalsa da, varmasan da, sarmasan da, ansan
da, anmasan da incitir içini, kalbini…
Günler, aylar, yıllar
geçer… Gülersin bazen, eğlenirsin.. Derinlerde bomboş hissedersin içini, ıssız,
yalnız, in cin top oynar, onları seyredersin… Verdiğin kararlar kalbini bu
kadar etkilemez dersin, geçer derken, hatıralarında kalp ağrısı olarak kalır
hep. Yokladıkça sancı, mecalin kalmaz günden güne, erirsin..
Bazen denk gelirsin,
görürsün, bir başka kırık kalp denk gelir ruhuna… Olmayacak zamanda, olmayacak
mekanda… Gönlündeki kırgınlıklar, ruhundaki yorgunluklar bir tek sende var
sanırken karşına çıkıverir aniden.. Kalbinin paramparça olmuş parçalarından
birine, küçük bir dokunuş değiştiverir her şeyi, garipsersin, korkarsın… Her
zaman saklamaya alıştığın gibi normal bir konuşmayla atlatabileceğini sanırsın.
Öyle değildir işin aslı, içini görmüştür bu sefer, kaçamazsın.. Yalnızlığını
farketmeyeyim diye eğlenmeye vermişken kendini, o koca şehirde tek başınalığını
o kadar sahiplenmişken bu da nerden çıktı dersin, şaşırırsın.. Hayatın
sillesini yemeye o kadar alışmışken bu denk gelmeyi hayatın poker suratına
vereyim dersin.. Yine blöf yapıyordur, ardından yine beni soyup soğana
çevirecek hayat, hep yaptığı gibi diye düşünmeden edemezsin.. Yoksa gerçekten
bu sefer gülecek midir yüzüne kader? Tek parça haline gelmesi mümkün müdür
paramparça olmuş bir kalbin?
Mümkündür elbet, ancak
sadece paramparça olmuş iki kalpten bir tane tek parça kalp çıkar… Bir daha
ayrılmamacasına…
0 yorum:
Yorum Gönder