Sevgili 2014,
Öyle bir seneydin ki, unutabilmek mümkün değil
seni.. Hani her sene bir milattır derler insanın hayatında, ama sen milat üstüne
milat yaşattın bana bu sene.. Diğer kardeşlerinden çok daha yaman, çok daha
çetin bir hoca çıktın.. Kendine özel tekniklerinin hepsini denedin üstümde koca
bir sene.. Bir hoca gibi bazen tüm ciddiyetinle, baba gibi bazen sevip ama
göstermeden, bazen ise bir anne gibi sınırsız kucak açmalarınla… Hayat yolunda
daha çok acemi bir öğrenci olduğumu her defasında ispatladın yaşattıkların,
sunduklarınla..
Ben ki yeri yurdu belli biriyken, bir senede
dört şehirde yaşattın beni.. Kendini büyük sanan acemi bir gençken gittiğim
Ankara, şimdi sadece anılarımın dolaştığı soğuk bir şehir.. Kafayı yedirten okuluyla,
sıcacık eviyle, güzel arkadaşlarıyla, can dostlarıyla, aşklarıyla, acısıyla,
tatlısıyla o bozkır, 5 seneyi yaşatmıştı bana.. O şehir ki sert ayazlarında,
yerlerinde karlarıyla olgunlaştırmıştı beni belki de.. O kadar derin anılar
saklıydı ki orada oysa.. Yürü! dedin burada bu kadar yeter! Dedin ki gitmek
gerekiyorsa eğer kalmak yük olur insana..
Nereye gidersen git, ne kadar değişirsen
değiş, ne yaparsan yap, gün olur herkes evine geri dönermiş. Evime gittim.. Yıllar
önce liseye giden heyecanlı bir çocuk olarak ayrılmışken evimden, yıllar sonra
bir mühendis olarak aynı kapıyı çalmayı nasip ettin bana.. Ne büyük bir gurur! Sanki
daha dün evden çıkmışım gibi aynı sıcaklıkla açıldı kapı, huzuru, sevgiyi,
aileyi hatırlattın bana tekrar..
İstanbul yine kendine yakışanı yaptı tıpkı
cazibeli, güzel ama bir o kadar tehlikeli bir kadın gibi.. Gözlerimi alamazken
ondan, tam da kapılıp gidecekken büyüsüne; Dur! dedin. Sana eğlenilecek değil
evlenilecek şehir lazım! Ege’nin en güzel kızı İzmir’i çıkardın karşıma..
Aklımda bile yokken benim için en iyisini o kadar iyi ayarlamışsın ki, bu sene
bir şey istemeye korktum senden.. Ne istediysem daha fazlasını, aklıma bile
gelmeyeni sundun hep.. Daha aklımda yokken işimi ayarlamışsın, evimi hatta
arabamı çoktan hazır etmişsin.. Bir yurtdışı gezmeleri kaldıydı, onu da en
uzaklarda ayarlamışsın bile.. Şaşırttın beni bu sene hem de çok…
Çok şey de gösterdin bana bu sene.. Bakmak ile
görmek başkaymış… Ağacı, çiçeği, insanı, ruhu ve gözleri.. Acının da sarhoşluğu
başkaymış, sevincin de.. Ama ikisinin de tadı çok güzelmiş, çok değerliymiş..
Öyle ya, acısıyla tatlısıyla yaşanınca anlamı daha bir başka olurmuş
yaşamanın.. Ölüm her yaşta zormuş, için
burkulurmuş.. Cenaze, sadece verilen ilandan ibaret değilmiş.. Kara toprak,
hayatının önem sıralamasını değiştirir; yaşamanın, hissetmenin önemini gösterirmiş..
Doğum, her zamanki gibi sevindirirmiş insanı.. O küçük parmaklar gülümsetirmiş
her zaman kalbini.. O minicik gözlerdeki masumiyet, insan olmanın yüce hissini
hatırlatırmış insana.. Kesin konuşmamak gerekirmiş hayatta.. Olmaz dediğin ne
varsa hepsi olurmuş.. Yapmam dediğin ne varsa yaparmışsın.. Kimse vazgeçilmez
değilmiş, her şeyin daha iyisi de daha kötüsü de mümkünmüş…
Ama, her şeyinle çok özeldin 2014.. Çıtayı o
kadar yükselttin ki artık, 2015 senden geri kalmamak için çok çalışacak gibi
duruyor.. Ama bu sene öğrettiğin gibi, ben bırakıyorum sana, sen nasılsa
halledersin.. Her şeye rağmen, çok mutlu ettin beni.. Yüzümü güldürdün, başımı
döndürdün ve her şeyinle çok özeldin..
Kendine İyi bak.. Hoşça kal 2014.. Seni de
merakla ve heyecanla bekliyorum 2015!
0 yorum:
Yorum Gönder