Bugün uzun zamandır okumadığım bir yazıya denk geldim. Can Yücel yazmış. Yazıyı paylaşmak ve üzerine birkaç şey söylemek istiyorum.Önce yazıya bakalım...
İyi Düşünün
Bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?
Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?
Bu yıl hiç gün ışığı ile uyandınız mı?
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?
Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?
Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınız sıkıca tuttu mu hiç?
Ve siz onu hiç kokladınız mı?
Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdınız mı?
Kendinize bu yıl kaç oyuncak aldınız?
Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?
Yaşlı bir ağaca sarıldınız mı bu yıl?
Çimlere uzandığınız oldu mu?
Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?
Hiç suda taş kaydırdınız mı bu yıl?
Kaç kez kuşlara yem attınız?
Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?
Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?
Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?
Kaç kez mektup aldınız bu yıl?
Eski bir dostunuzu aradınız mı hiç?
Kimseyle barıştınız mı bu yıl?
Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez farkettiniz bu yıl?
İyi bir yılın, bunlar gibi birçok "küçük şeye"e bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü bu yıl?
Yayılın çimenlerin üzerine.....
Acele edin....
Er veya geç...
Çimenler yayılacak üzerinize...
Can DÜNDAR
Çok hoşuma gider bu yazı, ara ara okurum hep. Aslında durup bir düşündüğümüzde ne kadar da doğru. Küçük şeylerin getirdiği mutluluk en az para ile satın alınan birçok kişinin büyük şey olarak nitelendirdiği mutluluk kadar mutlu eder insanı bence. Diyebiliriz ki paranın satın alamadığı şeyler mutlu eder insanı aslında. Bu bazen bir gülümseme, bir öpücük, bir teşekkür hatta bir günaydın sözü bile olur, bazen de yanında sevdiğinle birlikte güneşin batışını seyretmek olur, bazen de bir ekmeği paylaşmaktır... Çünkü bunlar bir emek bir istek barındırır. Kişi istemiyorsa gözlerinin içi gülerek gülümseyemez ki, bence ona da gülümseme denmez zaten. Son zamanlarda mutluluk ile ilgili bir şey daha öğrendim şu ahir ömrümde; birini mutlu eden mutlu olandan daha fazla keyif alır. Bir hediyenin hazırlanış süreci vardır o sırada mutlu olur o kişi zaten, sonra hediyenin verilme süreci ve hediyenin alınması süreci... Hediyeyi alanı da unutmamak lazım tabi, o da değer verilmiş olmanın mutluluğu ile keyiflenir. Herkesin mutlu olduğu en güzel şey bu zincirdir herhalde.
Para ile ilgili de söyleyecek bir kaç şeyim var. Para her zaman araç olarak kullanılmalı. İnsanlar ne yazıkki böyle değiller. Paranın limiti yoktur, doğal olarak her zaman sizden daha fazlasına sahip olan birileri çıkacak ve insanın doğası gereği mutsuz olacaktır. Mesele parayı araç olarak kullanıp küçük şeyleri yaratabilmekte. çünkü küçük şeyler her zaman bizi daha mutlu eder. Lüks bir araba içinde mutlu bir şöförü olmadığı sürece ne anlam ifade eder ki?Ya da milyon dolarlık yatlar içinde insan yoksa mutlu anlara vesile olmuyorsa limanda demirli olmasından ne farkı olur ki? Bunun gibi örnekler çok fazla..Kısacası hayatta paradan daha önemli şeyler var, unutmamak lazım...
Bununla ilgili bi MasterCard reklamı vardı.Sloganı da "There are some things money can't buy, for everything else.There's MasterCard." Asıl olay bu zaten, parayı paranın satın alamayacağı şeylerde kullanmak...O reklamlardan en beğendiğimi de filin sahibine yardım ettiği videodur, karşılıksız sevgi..
Unutmayın mutluluk bir durak değil, yolculuğun kendisidir onu bulmak için çok uzaklara gitmenize gerek yok belki yanıbaşınızda bile olabilir..
Bu arada yukarıdaki yazıda yapmadığınız şeyler kaldıysa hala bir an önce yapmanız lazım bence. Hem önümüzde Mayfest var bunun için güzel bir fırsat, haydi yayılın çimlere...
skip to main |
skip to sidebar
Melih Atasever Kişisel Blogu
Çarşamba, Nisan 28, 2010
Diğer Kanallarım
Kategoriler
- Aşk Üzerine (50)
- Günlük (14)
- Hayat Üzerine (35)
- Sevdiğim Şiirler (6)
0 yorum:
Yorum Gönder