Sabır

     Boşluk hayata, hayat da maksada dayanır. Maksadı merak edersin, erişmek için debelenir durur acele yollarında. Halbuki bilmezsin ki maksat hep doğru zamandır, doğru yerdir, doğru şekildir. Hayırdır maksat, şer ile işi olmaz. Ne terazisi ne saati vardır şaşacak. Sır saklar maksat; her zerresinde, her tezahüründe hem de. Bilirsin ki, bu sırra nail olan öze erişir, öze erişen de sırra. Saklı olan, erdemde gizlidir. Erdem de sabırda.

Sabır

Yol'a Çık

Sen Yol’a çık bir kere; yolun açıktır senin.. Hazırlık yapma. Sen hazır ol, o yeter. Yolu görmeden yüklendiğin şeyleri bırak. Onlar yolda eziyet olur sadece. Az diye endişelenme; az, çoktur aslında. Sahip olduğun şeyler büyüdükçe küçülürsün çünkü. Nefsin gözünü kör eder. Sonra bir bakarsın, kendi satın aldığın kafesler esir etmiş seni. Kır kalemin ucunu. Çık ve nefes al.. Nefes alıyorsan umut var demektir.

Gözlerini al da çık mesela; altından geçeceğin gök kuşakları var, içinden geçeceğin nehirler var o yolda..  Göz neyi ararsa onu görür ve bulduğunun değeri gördüğün kadardır. Güzellik bakan gözdedir. Kusur bulmak için bakma, bakarsan bulursun çünkü.. Oysa yol; kusurları örter. Marifetin kusur örtmek olmalı o yolda..

Yol'a Çık

İlişki Bitince Neler Olur?

“Hayatta hata yoktur, tesadüften de söz edilemez. Yaşadığımız tüm olaylar, ondan bir şeyler öğrenmemiz için gönderilmiş nimetlerdir.”

          Siz de başınıza gelen her şeyin bir amacı olduğunu düşünenlerden misiniz? Hayat şimdiye kadar alıştığımız sınavların aksine önceden çalışmanın çok mümkün olmadığı, insanı çekirdekten yetiştiren bir okul gibi. O yüzden de zevkli ve yaşanılası sanırım.

          Hayat boyunca o kadar çeşitli olaylar yaşarız ki; iyi olaylarda hiç sesimiz çıkmazken bize kötü hissettiren olaylarda hemen bayrak kaldırmaya meyilliyiz genel olarak. Bir kayıp yaşamak bunlardan birisi; bir yakınınız, hayatınız, işiniz veya ilişkiniz sadece birkaç örnek olarak sayılabilir. Peki yaşadığımız kayıplar ile ilgili hepimiz benzer süreçlerden geçiyoruz desem ne dersiniz? Haydi “Aşk”ı yazalım.

İlişki Bitince Neler Olur?

Erkek Gözünden Ülkede Kadın Olmak

Günlük hayatta bir yerden bir yere giderken, kadınlarla hiç empati yaptınız mı? Erkeklere oldukça normal gelen durumlar karşısında o kadar kısıtlanıyorlar ki, tarifi mümkün değil. İşin ilginci, konuştuğum her kadın bütün bu durumu normalleştirmiş, alması gereken standart önlemler olarak nitelendiriyor. 

Bu durumlar neler mi?

Erkek Gözünden Ülkede Kadın Olmak

Rakı

Rakı bir içki değildir.. 

İçki, Rakı'dır.. 

Neden bilir misin? 

Rakı seçer.. İnsan seçer, 

Herkes içemez, herkesle de içilmez.. 

Meze seçer.. 

Öyle bakkaldan alınan cipsi kabul etmez,

Özenle hazırlanmış mezesini ister..

Canından olsun da beyaz leblebi de kafi.. 

Ortam seçer.. 

Öyle her yerde içilmez, 

Bir bara girmeden 2 duble atıp kafa olayım diyemezsin...

Yol kenarında satılmaz mesela..

Müzik seçer, 

Sadece kalbe özel müziklerde anlam kazanır,

Tıpkı sanat müziği gibi.. 

Ecnebi şarkılarını istemez %100 türktür rakı, bizdendir.. 

Raconu olan tek içkidir.. 

Büyüğün yeri, küçüğün yeri ayrıdır..

Saygı konuşulmaz masasında..

Rakı sana uymaz, 

işine gelirse.. 

Sen rakıya uyacaksın arkadaş, 

yoksa bulaştırma kendine.. 

Rakı öyle ortaya karışık istemez, 

Adam gibi sadece suda rengini verir,

 içinde ne olduğu bilinmeyen, içi başka dışı başka şeyleri istemez.. 


Rakı sırdır, anlıktır..

Baba ile oğulu kardeş yapar,
Bir mucize gibi hani..

Rakı farklıdır. . 

Rakı bir içki değildir.. 

İçki, rakıdır... 

Anlatılmaz, sadece yaşanır...

Marka da seçer rakı,

Usta ellerde yapılmayanı, ucuzluğu

Mide bulandırır sadece..

O yüzden belki de rakı,

Rakı hayata YENİ'den açılan penceredir..

Bu şiir rakı denince aklıma gelen tek isim olan babam Alifer Atasever'e ithaf edilmiştir...

Rakı